Ellili yaş ve üzerinde olanlar çok rahat hatırlayacakları eskiden kara
lastik ayakkabılar vardı. Sonradan yüzü parıl parıl parlayan cizlavet lastikler
çıkmıştı. Bizim çocukluğumuz bunlarla geçti Şimdiki marka ayakkabılar nerede var
mıydı yok muydu biliyorum ama zaten onları alacak para nerde. Dedim ya Tek
maaşla on üç kişi geçiniyordu.
Ortaokula gittiğim yıllardı ev ile okulumuz
arası yürüme yaklaşık kırk elli dakika sürerdi her gün bu yolu yürüme gider gelirdik.
Nasıl olduysa lastik ayakkabılarım yırtılmıştı, giyilecek gibi değildi
alamamıştık. Belki de babam maaş almasını bekliyorduk. Ama okula da gitmem
gerekiyordu fakat lastik ayakkabılarım yoktu. Ne olacaktı tek çare evdeki
annemin lastik ayakkabılarını giymek, zaten başka giyecek lastikte yoktu.
Mecburiyetten Annemin lastik ayakkabılarını giyerek okula gittim. Biraz
bol da olsa erkek ayakkabısı olmadığı için bayağıda dikkat çekiyordu. Utana
sıkıla sınıfa girip sırama oturdum. Çok rahatlamıştım. Ama teneffüslerde dışarı
çıkamıyordum. Bu durum bir kız arkadaşımın dikkatini çekmiş ki yanıma gelip sen
niye teneffüslere çıkmıyorsun dedi. Ne diyeceğimi şaşırmıştım. Cevap vermeye
fırsat kalmadan Aaaa! Annesinin ayakkabısını giymiş deyince başımdan aşağı sanki
kayna sular boşaltılmıştı. Utandım kızardım başımı masanın üzerine koyup yüzümü
kapattım. Yer yarılsa da içine girsem dedim. Ama gerçek bu, yoksulluk insanı ne
hale düşürüyor.
Bugün günümüzde de bu gibi yokluklar
içinde belki okumaya çalışan çocuklarımız olabilir. Çevremizde bu gibi durumda olanlara
gururlarını incitmeden yardımcı olalım. Çok şükür ki günümüzde bugün imkânlar
daha çok çok iyi. Şimdi okuyan gençler de çok şanslı. Her türlü imkâna
sahipler.
Sözün özü, gelin çocuklarımız annelerinin ayakkabılarını giymek zorunda
kalmasın. Çevremizdeki bu durumdakilere elimizden geldiğince gücümüzün yettiğince
yardımcı olalım. Peygamber efendimizin ’’ Komşusu aç yatarken tok yatan bizden değildir.
’’hadisi şerifini unutmayalım. Saygılarımla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder